Atatürk’ü Anlamak Konulu Kompozisyon ve Yazı Örneği

1- Atatürk’ü Anlamak Konulu Kompozisyon ve Yazı

Geçmişten Geleceğe Ondan İki Cümle

Bir yerde okuduğum ya da bir filmde duyduğum şöyle bir cümle ile yazıya başlamak istedim. “Bu millet inanacağı, sonuna kadar güveneceği bir lider bulduğunda; onun arkasına düşer ve gözünü kırpmadan onun davasında mücadele eder. Yeter ki inansın bir kere.”

Yeryüzünde var olmuş her milletin, kendi tarihinde böyle liderleri olmuştur. Tarih sayfaları bunun örnekleriyle doludur. Bu şahsiyetler milleti için her cephede mücadele etmiş kendi kişisel hayatını bir kenara bırakmış gecesini gündüzüne karıştırmış, milletin kurtuluşunu, refahını sağlamak için insanüstü çaba sarf etmişlerdir. Bu nedenle ait oldukları milletleri onlara daima müteşekkir kalmışlardır. Adlarını sonsuza dek yaşatmışlar kendilerinden öncekilerden aldıkları mirası, kendilerinden sonra gelenlere özenle aktarmışlardır.

Türk milletinin tarihi böyle kahraman, fedakâr, cesur ve zeki liderlerle doludur. Milletinin en kritik anlarında ortaya çıkar ya bir saldırıyı engeller ya da tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi yıkılan bir devletin küllerinden yeniden doğmasına öncülük eder bu lider şahsiyetler. Türk milletinin geçmişinde esaret yoktur. Parola hep aynıdır aslında: Ya istiklâl ya ölüm!

Öyle bir lider düşünün ki sadece kendi milleti adına önemli bir şahsiyet olmakla kalmamış bulunduğu çağın en önemli komutanlarından olmuştur. Vatanseverliği ve azminden dolayı adına dünyanın dön bir yanında anıtlar dikilmiştir. Gazi Mustafa Kemal öyle bir liderdi ki cephede harp ettiği milletlerin dahi saygısını kazanmıştır. Kendisi de liderlik anlayışından şöyle bahsetmiştir: “Tarih söz götürmez bir şekilde kanıtlamıştır ki, büyük sorunlarda başarı için yetenek ve kudreti sarsılmaz bir başkanın varlığı şarttır.” (1927 (Nutuk I. s. 70) Milletin en darda, en başıboş olduğu dönemde Trablusgarp ve Çanakkale cephelerini yaşamış. Osmanlının yıkılarak topraklarının paylaşılmış, işgal edilmiş olduğunu gören bir asker, bir subay olarak Samsun’dan kurtuluş ve direniş mücadelesini başlatması onun liderliğinin ilk işaretleri olmuştur. Onun yolu cumhuriyet yoluydu, onun yolu hürriyet yoluydu, mavi gözlerinin işaret ettiği kurtuluş yoluydu. İçimizdeki özgürlük ateşinin adeta ete, kemiğe bürünmüş haliydi. Türk milleti tek yürek olup düşman taarruzlarını onunla birlikte geri püskürtmüştü.

Biz onu ne kadar insanüstü bir varlık olarak betimlesek de O: “Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.” sözüyle de kendini milletinden soyutlamamış, üstün görmemiştir. Çünkü lider olmak böyle bir şeydir.

Yazımın başlığında bulunan o iki cümleye gelirsek eğer: lider şahsiyetlerin önemli özelliklerinden biri daha karşınıza çıkıyor: İleriyi görebilmek, geleceğe dair bir hedef çizmek. Türk milleti için daima en iyisini isteyen Gazi Mustafa Kemal: “Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkartacağız.” sözüyle birlikte getirdiği inkılaplar olsun refah seviyemizi arttırmak için yaptığı çalışmalar olsun Türk milletini kendine yetebilen bir millet olmasını istemiştir. Emperyalist güçlerin etki edemediği bir Türkiye istemiş ve ömrü yettiğince bunu başarmak için elinden geleni yapmıştı. İşte bizden de istediği buydu.

Atatürk bizden kendisine tapmamızı değil. Türk milletini ilelebet payidar kılacak atılımlar yapmamızı bekliyordu. “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin.“ sözü ilime, irfana değer vermemiz gerektiğini ve ancak bu şekilde muasır medeniyetler seviyesine ulaşabileceğimizi belirtiyor bizlere bir hedef gösteriyordu aslında. Evet artık onun istediği, işaret ettiği gelişmeler geç de olsa anlaşılıp uygulanmaya başlandı. Enerjide bağımsız olmak, sanayide, tarımda üretimi artırmak geliştirmek Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşmaktan, daha doğrusu Onu gerçekten anlaşabilmiş olmaktan geçiyor aslında.

İkinci cümleye gelecek olursak: Onu anlamış gibi sapıp sadece sloganlarda kalan ama anlamım daha yeni kavrayabildiğimiz bir cümle: “İstikbal göklerdedir.” İstikbal sözlükteki anlamı “gelecek”.  Gelecek göklerde derken ne demek istediğini anlamak yıllar aldı. Nihayet bu sözü de Gazi’nin bize ne söylemek istediğini de son yıllarda savunma teknolojilerindeki SİHA. İHA gibi insansız hava araçlarını görünce anlayabildik.

Milletinin olanla yetinmemesi gerektiğini daima gözümüzün ufuklarda olması gerektiğini belirtmektedir. Bunun sonucunda günümüzde kendi yerli otomobilimiz, kendi savunma sistemlerimiz, birçok alanda faaliyet gösteren fabrikalarımız, üniversitelerimiz ve daha sayamadığımız birçok şey Atatürk’ün temelini attığı “Modem Türkiye” anlayışının sonucudur.

Kalbimizde her daim varlığını sürdürecek olan Gazi Mustafa Kemal “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.“ sözüyle de bu güzel ülkenin. Türkiye’mizin sonsuza dek yaşayacağını, yaşatılması gerektiğini işaret etmiştir. Buradan anladığım da bize yine bir görev, sorumluluk yüklüyor. Bizden istediği şey Türkiye Cumhuriyeti’ni daima muhafaza etmek ve çalışarak bu mirasa değer katmak.

Vefatından 86 yıl geçmesine rağmen halen adından söz ettirecek kadar büyük bir liderdi Mustafa Kemal Atatürk. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

“Atatürk’ ü Anlamak” Temalı Kompozisyon Yarışması Birincisi – Yusuf Emre Kaplan – Piraziz Şehit Öner Güner  Anadolu İmam Hatip Lisesi – Giresun/Piraziz – Kaynak:1

Kaynaklar

Kaynak 1: https://piraziz.meb.gov.tr/www/10-kasim-ataturk-u-anlamak-temali-resim-siir-ve-kompozisyon-yarismalari-sonuclandi/icerik/1094