Çölleşme, kuraklık ile ilgili kompozisyon ve toprağın önemi ile ilgili yazı başlığı altında doğayı ve toprağımızı neden sevip korumamız gerektiğini ve toprağın, ağaçların bizler için önemini açıklayan özenle yazılmış içerisinde yarışmalarda derece almış eserlerin olduğu 3 farklı kompozisyon örneğini sizler ile paylaştık. kuraklık ve çölleşme konulu kompozisyon metni içerisinde sırasıyla;
- Çölleşme İle İlgili Kompozisyon ve Yazı Örneği
- Kuraklık İle İlgili Kompozisyon ve Yazı Örneği
- Toprağın Önemi İle İlgili Kompozisyon ve Yazı Örneği
başlıklarını bulabilirsiniz. Özenle hazırladığımız yazımızı zevkle okumanız dileğiyle.
1 – Çölleşme ve Kuraklık İle İlgili Kompozisyon
Toprağın Kalbine Vicdanına Bağlıyız
Toprak, biricik gezegenimizin teni, yaratılışımızdan ölümümüze kadar bizi takip eden üzerinde yaşadığımız evimizdir. Doğanın besin kaynağı, nefes aldığımız yaşam kaynağımızdır. Tepelerde, dağlarda, tarlada her yerdedir. Canlıdır, her şeyin, tüm canlıların hayvanların, bitkilerin içinde olduğu kocaman bir sistemdir. Asla unutmayan, geçmişle gelecek arasında kurulabilecek en sağlam köprüdür.
Yaşamın en önemli yapı taşı olan toprak, onu kökleriyle sımsıkı saran ağaçların en yakın dostudur. Ağaçlar, havayı temizlerken; toprağın kalbine ekilen her tohum, en önemli ihtiyacımız olan beslenme ihtiyacımızı karşılar. Yaşama, barınma, çoğalma imkanı verir bizlere. Toprak bizi doyururken aynı zamanda milli ve manevi duygularımızı da besleyip bizi biz yapan “vatan” kavramının da tamamlayıcısı olur. Toprak sevgisi bu yüzden bile olsa herkese aşılanması gereken bir sevgidir. Bu sevgi çoğalmalıdır, büyümelidir.
Geçim kaynağıdır toprak, ekmek kapısıdır. Bu kapının anahtarı da onu incitmeden tüketmeden, bilinçle, soylu bir bilgiyle gelecek için işlemektir. Biliyoruz ki insanoğlu toprağı işleyerek yerleşik hayata geçmiştir. Toprağa yatırım yapan medeniyetler toprağın kendilerine sunduğu zenginlikleri keşfedince yerleşik hayata geçmişlerdir. Toprağa sırtını dönenler ise yavaşça tarih sahnesinden silinmişlerdir. Çünkü toprağın bozulması, ona değer verilmemesi, saygı duyulmaması medeniyetin yok olmasının en büyük sebebidir.
Ne kadar gelişirsek gelişelim, ilerlersek ilerleyelim hepimiz toprağa bağımlıyız. Bizler toprağa aitiz. Toprağı korumak için önlem almaz, dünyanın sonsuz sandığımız sınırlı kaynaklarını tüketmeye devam eder; tatlı bir uykuya eşlik eden bir rüyadaymış gibi yaşarsak işte bu da bizim medeniyetimizin sonu demektir. Kuraklık, betonlaşma, ağaçların katledilmesi, erozyon, su kaynaklarının sorumsuzca kullanılması, çölleşme, tarım toprağın bozulması ve verimsizleşmesi, insanların cehaleti, küresel ısınma, toprağı yaralayan birbirinden hiç de bağımsız olmayan nedenler ve sonuçlar zinciridir.
Makbule Yıldırır – Şehit Öğretmen Yasemin Bayram Tekin Ortaokulu – 8/A – Ankara/Mamak – 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü Konulu Kompozisyon Yarışması Birincisi – Kaynak 1:
2- Toprağın Önemi İle İlgili Kompozisyon
Dünyanın Kalbi
Böyle diyorlar bana; dünyanın kalbi… Çünkü ezelden beri varım ve siyah, kızıl, sarı, yeşil gibi pek çok farklı renk ve çeşitte dünyanın her yerindeyim. Milyonlarca yıl önce evrene asılan dünyaya hayat vermek için geldim. Canlıları besleyip büyüten, insanları giydirip doyuran kısaca yaşamı devam ettirecek her şeyi sağlayan yaşam kaynağı neyse işte o benim.
Atmosferin oksijenini üreten ağaçlara gönülden can veririm. Onlar bana sıkı sıkı tutundukça ben onları içime işler, köklerinden beslerim. Renklerimden doğan ağaçlarla, bitkilerle hayata nefes olmak benim görevim. Bu görevi yerine getirebilmem için birbirimize kenetlenerek göğsümde büyüttüğüm ağaçlar kayıp gitmemi engelleyerek yerimde tutar güneşin kavurucu sıcağına gölge, ağlayan bulutlara şemsiye olur da suyun sele dönüşüp sürüklemesinden korurlar beni.
Üzerimde ve içimde yaşayanlara hava, su, mineral ve besin maddeleri de veririm. Basitçe basıp geçerler ama aslında milyarlarca canlıya ev sahipliği yapan da benim. Havalandırma, arıtma ve geri dönüştürme sistemi gibi çeşitli yeteneklerim sayesinde canlıların ihtiyaçlarına yetebilir, bedenime karışanları ayrıştırır ve dünyayı atıklarla kokmaktan da kurtarırım.
Kimseye yük olmadan kendi kendini temizleyebilen iyi bir temizlikçi ve içimde muhafaza ettiğim su sayesinde nemli kalarak iyi bir soğutucuyum. Bu özelliğimi sağlayan su, benim ruhum. Biz, tabiatın dengesi için ayrılmaz bir bütünlükteyiz. Beni güneşin sıcağından koruyan ve hayatın diğer adı olan su olmazsa yaşayamam.
Çeşitlerime göre şekillenebilir ve işlenebilirim de ben. Bunun sayesinde üzerimdeki yollar ve yapıların temelini oluştururum. Bebek, yaşlı, tür ya da ırk ayrımı yapmadan herkese kucak açarım hem. Siz bana el verip gönül bağladığınız sürece ben sizi zaten boş çevirmem. Beklediğiniz neyse daha fazlasıyla sizi bulur, ne amaçla kullanmak isterseniz ben aslında size o olurum.
Emine Afra Bayram – 7/A – Yunus Emre İmamhatip Ortaokulu – 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü Konulu Kompozisyon Yarışması İkincisi – Kaynak 2:
3 – Çölleşme, Kuraklık ve Toprağın Önemi İle İlgili Yazı
Toprak Ana
Toprak insanlığın başlangıcından beri vardır. İnsanların evi, ulaşım kaynağı ve üzerinde binlerce anılarının yaşandığı bir parçadır. Toprak ana her şeyi bize karşılıksız veren şahane bir varlıktır. Bir ana gibi evlatlarını yani bizi karşılıksız seven, bir çekirdekten ormanlar veren, türlü türlü hayvanlara ev sahipliği yapan bitkiler üretendir toprak ana. Tüm canlıları besleyen, koruyan, kollayan yurt yuva sahipliği yapan yerdir toprak.
Belki yağmur sonrası kokusu bile bu yüzden muhteşemdir. Ana kokusu gibi… Dedenin toruna bıraktığı miras, mirastan öte gelecektir, hatıradır toprak! Dünyanın ilk varoluşundan beri yeri ve önemi büyük olan toprak aslında varoluş kaynağıdır. “Topraktan geldik toprağa gideceğiz’ inancının yapı taşını oluşturan en önemli maddedir.
Toprak maden gibidir. Arazimizin değeri yani toprağımızın değeri artıp azalabilir. Geleceğimizi güvenceye alabileceğimiz yolların birisi de topraktır. Eğer yatırım yapmazsak gelecekte sıkıntı çekebiliriz. Gelecekte bizden sonra gelecek torunlarımız sıkıntıya düşmesin diye genellikle toprağa yatırını yaparız Atalarımızın yatırım yapıp bize bıraktığı gibi…
Toprak Anaya yapılan her türlü yatırım geleceğe yatırımdır. Biz ve bizden sonra gelecek neslimize bırakacağımız mis gibi ormanlardır bazen, hiçbir şeyi kalmamışken sığınacağı köyüdür, bazen toprak, ekmeği taştan çıkaranların yurdudur.
Aşık Veysel’in şu mısralarını hatırlatmak istiyorum:
“Dost dost diye nicesine sanidini.
Benim sadık yârim kara topraktır.
Beyhude dolandım, boşa yoruldum.
Benim sadık yârim kara topraktır.”
Kuraklık ve Çölleşme Hakkında Yazı: Hasan Emin Bilici – 6/H – Hacı Bektaş Veli Ortaokulu – 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü Konulu Kompozisyon Yarışması İkincisi – Kaynak 3:
Çölleşme, Kuraklık, Toprağın Önemi İle İlgili Kompozisyon ve Yazı Başlığı İle Benzer Başlıklar
Onlarca Konu Hakkında Yüzler Özgün Kompozisyon Örneği
Kaynaklar:
Kaynak 1: https://twitter.com/cemgovtr/status/1009757198375882753
Kaynak 2: https://twitter.com/cemgovtr/status/1009757198375882753
Kaynak 3: https://twitter.com/cemgovtr/status/1009757198375882753
Bir yanıt bırakın