Yeşilay İle İlgili Kompozisyon | Yeşilay Haftası Konulu Yazı

yeşilay-ile-ilgili-kompozisyon

Yeşilay Haftası ile ilgili kompozisyon başlığı altında Yeşilay’ın önemini ve ne ifade ettiğini en iyi şekilde anlatan 7 farklı yazı örneği kaleme aldık.

Yeşilay konulu kompozisyon metni altında;

  • Yeşilay İle İlgili Kompozisyon 
  • Yeşilay Haftası İlgili Kompozisyon 
  • Yeşilay’ın Önemi İle İlgili Kompozisyon 
  • Yeşilay İle İlgili Yazı

başlıklarını bulabilirsiniz. Sizler için özenle hazırladığımız özgün kompozisyonlardan oluşan yazımızı zevkle okumanız dileğiyle..


1- Yeşilay İle İlgili Kompozisyon ve Yazı

Yeşilay

Bağımlılık, insanın sağlığını, ailesini ve toplumsal yaşamını olumsuz etkileyen büyük bir sorundur. Sigara, alkol, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklar, insan hayatını olumsuz yönde etkileyerek fiziksel ve ruhsal sağlığa zarar verir. İşte bu noktada, bağımlılıkla mücadele eden ve insanları bilinçlendiren en önemli kuruluşlardan biri Yeşilay’dır.

Yeşilay, 1920 yılında bağımlılıkla mücadele amacıyla kurulmuş, toplumu bilinçlendiren ve sağlıklı nesiller yetiştirmeyi hedefleyen bir kuruluştur. Sağlıklı bir yaşam için insanları bilinçlendirmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını sağlamak ve onlara destek olmak en büyük misyonlarından biridir. Yeşilay, düzenlediği etkinlikler ve kampanyalarla gençleri ve yetişkinleri bağımlılık konusunda bilgilendirerek, sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmaktadır.

Bağımlılıkla mücadelede en önemli faktör bilinçlenmektir. Bir insanın küçük yaşlardan itibaren doğru yönlendirilmesi, sağlıklı alışkanlıklar edinmesi ve zararlı maddelerden uzak durması, gelecekte daha bilinçli ve güçlü bir birey olmasını sağlar. Yeşilay’ın bu konudaki çalışmaları, toplumun her kesimine ulaşarak bağımlılıkla mücadelede büyük bir rol oynamaktadır.

Sonuç olarak, sağlıklı bir toplum ve bilinçli bireyler için Yeşilay gibi kuruluşlara büyük görevler düşmektedir. Hepimiz, bağımlılıklardan uzak durarak sağlıklı bir yaşam sürmeli ve çevremizdekileri bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Unutmayalım ki, bağımlılıklardan arınmış bir toplum, geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlar.

Yeşilay İle İlgili Kompozisyon Örneği: Yazan: C. G.


2- Yeşilay Haftası İle İlgili Kompozisyon

Yeşilay Haftası

Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftası, bağımlılıklarla mücadele ve sağlıklı yaşam bilincini artırmak amacıyla düzenlenen önemli bir farkındalık haftasıdır. Sigara, alkol, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklarla mücadelede toplumun bilinçlenmesini sağlayan Yeşilay, bireyleri bu konuda eğitmek ve korumak için büyük çaba göstermektedir.

Bağımlılıklar, insan sağlığını tehdit eden ve hayat kalitesini düşüren en büyük sorunlardan biridir. Özellikle genç yaşta edinilen kötü alışkanlıklar, hem bireyin geleceğini hem de toplumun sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, Yeşilay Haftası’nda yapılan bilinçlendirme çalışmaları, eğitimler ve etkinlikler büyük bir önem taşır. Okullarda düzenlenen seminerler, kamu spotları ve bilgilendirme kampanyaları sayesinde, gençler ve yetişkinler bağımlılıkların zararları hakkında bilinçlenerek daha sağlıklı tercihler yapmaya yönlendirilir.

Yeşilay’ın amacı sadece zararlı alışkanlıklardan korunmayı teşvik etmek değil, aynı zamanda insanları spor yapmaya, sağlıklı beslenmeye ve sosyal aktivitelere yönlendirmeye teşvik etmektir. Sağlıklı bir hayat sürmek için düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak gerekmektedir. Bu yüzden Yeşilay Haftası, bireylerin sadece zararlardan korunmasını değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesini de hedefler.

Sonuç olarak, bağımlılıklardan uzak durmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek herkesin sorumluluğudur. Yeşilay Haftası’nın farkındalığıyla, bizler de bu mücadeleye destek olabilir, sevdiklerimizi bilinçlendirebilir ve sağlıklı bir yaşam için doğru adımlar atabiliriz. Unutmayalım ki, bağımsız bir yaşam, sağlıklı bir geleceğin anahtarıdır.

Yeşilay Haftası Temalı Kompozisyon Örneği – Yazan: C. G


3- Yeşilay’ın Önemi İle İlgili Kompozisyon

Yeşilay’ın Önemi ve Bağımlılıkla Mücadele

Bağımlılıklar, bireylerin ve toplumların sağlığını tehdit eden en büyük sorunlardan biridir. Sigara, alkol, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklar, insanların yaşam kalitesini düşürerek fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkiler. İşte bu noktada, bağımlılıkla mücadelede en önemli kuruluşlardan biri Yeşilay’dır.

Yeşilay, 1920 yılında bağımsız ve sağlıklı nesiller yetiştirmek amacıyla kurulmuş köklü bir kuruluştur. Kuruluşundan bu yana, bağımlılıkların zararlarını anlatmak, insanları bilinçlendirmek ve bağımlılıkla mücadele edenlere destek olmak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Okullarda, kamu kurumlarında ve sosyal platformlarda düzenlenen etkinlikler sayesinde, toplumun her kesimine ulaşarak sağlıklı yaşam bilincinin oluşmasına katkı sağlamaktadır.

Bağımlılık, sadece bireyi değil, ailesini ve çevresini de olumsuz etkileyen bir sorundur. Bir insanın kötü alışkanlıklara yönelmesi, hem kendisini hem de sevdiklerini zor durumda bırakabilir. Yeşilay, özellikle gençlerin zararlı maddelerden uzak durmasını teşvik ederek, onları spor, sanat ve sağlıklı sosyal etkinliklere yönlendirmeye çalışmaktadır. Böylece gençler, kötü alışkanlıklar yerine sağlıklı ve faydalı uğraşlarla vakit geçirerek hem kendilerini geliştirir hem de topluma daha yararlı bireyler haline gelirler.

Sonuç olarak, Yeşilay sadece bağımlılıkla mücadele eden bir kuruluş değil, aynı zamanda sağlıklı bir yaşamın savunucusudur. Hepimiz, bağımsız ve sağlıklı bir toplum için Yeşilay’ın çalışmalarına destek olmalı, kendi hayatımızda ve çevremizde sağlıklı yaşam bilincini yaygınlaştırmalıyız. Çünkü bağımlılıklardan uzak, bilinçli ve sağlıklı bireyler, güçlü bir toplumun temel taşlarıdır.

Yeşilay Hakkında Kompozisyon Örneği  – Yazan: C. G.


4- Yeşilay İle İlgili Yazı

Bağımlılıktan Vazgeçmek

Bağımlılık günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Ama insanlar genelde bunu umursamazlar veya kendi kendilerine bağımlılıklarını çözemezler. Bu gibi durumlarda Yeşilay insanlara yardım eder. Peki bağımlılık sadece sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerden ibaret midir?

Bana sorarsanız “Hayır.”, elbette değildir. Çünkü içinde hepsini barındıran bir zehir daha vardır. Bence bugünlerdeki sorunlarımızdan en büyüğü, bizi hareketsiz bir yaşama sürükleyen “televizyon”dur. Beslenme düzensizliğinin sebep olduğu şişmanlama, uyuşukluk, dengesiz davranışlar bize en yakın düşmanımızın armağanlarıdır. Siz şimdi “Yok canım sen de abartıyorsun.” demiş olabilirsiniz ama söylediklerim bittiğinde siz de bana hak vereceksiniz. O zaman televizyonun arka perdesini bir anlatayım.

Diyelim ki sabah erken kalktınız ne yaparsınız? İşe gitmenize daha iki saat var ve halletmeniz gereken önemli bir işiniz yok. Önce doya doya bir kahvaltı yapıp kalan zamanda kitap okur ya da sağlıklı bir yürüyüşe mi çıkarsınız? Yoksa sabah sabah rüyanızda görmüş gibi televizyonun önüne mi oturursunuz? Tahmin edeyim mümkünse kahvaltıyı da televizyonun başında yapmayı tercih edersiniz, ne yediğinizi unutarak. Beyninizi açlığınızı veya tokluğunuzu fark edemeyecek kadar uyuşturarak… Yapılan bir araştırmaya göre bunlar doğru. Beyniniz televizyon izlerken yediğinin tadını alamayıp, normal yeme kapasitenizin üç katı kadar fazla besin aldırabiliyor mideye ve hareketsizliğe de yol açtığından şişmanlatıyor bizi.

Peki beyninizi sabahın köründe uyuşturacak kadar ilginç ve önemli olan şey ne? Ben size söyleyeyim sabah 5’teki pembe dizi tekrarları. Gülünç ama bazen farkında olmadan bunları izliyoruz ve izledikçe beynimizi daha da uyuşturuyoruz. Düşünün o an izlediğiniz şeyleri uyku mahmurluğunuz olmayınca da izler misiniz? Belki bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişir ama bence beynimiz bunu istemiyor. Başkasının hayalini, başkasının hayal ettiği şeyi, başkasının kendini hayal etmeye zorladığı şeyi… Ki bilirsiniz artık daha fazla yayınlanıyor. Hatta öyle fazla ki Brezilya’yı bile pembe dizi yayınında geçmişiz. Diziler farklı hikayeler için birbirleriyle yarışıyor. Yönetmenler zorluyor, senaristler zorluyor ama neticede daha da kalitesizleşiyorlar. İnsanları biraz daha izletmek veya güldürmek için arkaya ses efektleri koyuyorlar. Peki bir kitapta bu böyle midir? Hiç arkaya fon koyar mı yazar? Kitabı okunsun diye saçmalar mı bir yazar? Hayır! Okunsun veya okunmasın yazar edebiyat için çabalar. En önemlisi de beyninizi uyuşturmaz. Televizyon ise böyle değildir. Belki de bir kez uyuştuğu için yine uyuşmak ister beyniniz, bu da televizyonun bir uyuşturucu olduğunun kanıtıdır.

Televizyonun o kadar masum olmadığını bir kez daha görelim. Televizyon izlerken canınız en son ne çekti? Pizza veya hamburger değil mi? Veya herhangi bir “hızlı gıda”. Bunu bilmek için falcı olmak gerekmez çünkü bu, hepimizin bilinç altına verilen bir reklam iletisidir. Televizyon iyiliğimizi is-te-mi-yor! Eğer öyle olsaydı hiç yayınlanmazdı demiyorum ama sağlıklı yiyeceklerin de reklamları yayınlanırdı. Sonuç olarak yiyerek şişmanlıyoruz…

Düşünün bir çocuk, özendiği bir kahramanı taklit ediyor. Kahraman uçabiliyor, peki ya çocuk? Denemenin tek bir yolu var… Maalesef böyle çocuklar çok var, böyle insanlarda…
Yani televizyon, genellikle bizim dostumuz değil, (bazen dostumuz bile değil.) Aile içinde etkileşimi kısıtlıyor, şişmanlatıyor ve biliyorsunuz ki hareketsizlikle birlikte gelip, ölüme doğru sizi bir adım daha yaklaştırıyor. Beyninizi gereksiz şeylerle meşgul edip sorgulamayı, merak etmeyi ve hatta düşünmeyi unutturuyor. Bazen aile üyeleri arasındaki samimiyeti bile bozuyor. Ama bir gece sadece ailenizle hep beraber muhabbet etseniz, oyun oynasanız, birbirinizle şakalaşsanız, inanın bir daha televizyonu aramayacaksınız bile… Denemek ister misiniz?
Bilirsiniz ki iki klasik zararlı algısı vardır: alkol ve sigara. Klasik dediğime bakmayın klasik olmalarının nedeni en çok kullanılmaları ve çok zararlı olmalarıdır. Ben bunlardan sadece birine değineceğim “alkol”. Hani şu üzülünce içersin, efkarlanınca içersin, şımarınca içersin, mutlu olunca içersin, kızınca da içersin, AMA NİYE İÇERSİN? Yoksa siz içince ne olduğunu bilmiyor musunuz? Aaa durun bir anlatayım! Beyinciği ters döndürür, beyin çıldırır, korkar, karaciğere sürekli zehri çevirmesini söyler, o anın stresiyle beyin konuşmaya çalışır.
Tabi karmaşayla loblardaki bilgiler yer değiştirir, soldaki sağa, sağdaki sola. Ve diziliş kelimelerin insafına kalır. Zamir başa, özne ortaya sıfat sona mekânı da sondan ikiye koyduk mu tamam! Beyin döner Haydarpaşa Tren Garı’na. Dikkat ettiyseniz fiil olmaz: Yavaşça o Ahmet kütüphaneye güzel mi? Yaratıcılık size ait…
Peki ya ayılınca? Pişman olmaz mısınız söylediğiniz her cümleye, üzdüğünüz her insana? Değdi mi azıcık keyif için? Ailenizi yıkmanıza, Ahmet’e mahcup olmanıza? İnsan içine çıkamamamza? Peki yine içtiğiniz dedikodusunun son hızla yurdun dört bir köşesine dağılmasına? Bıraksanız mı diyorum artık… Karaciğer rahat bir nefes mi alsa? Herkesin ” bırak artık” demekten dilinde biten tüyler yeniden mi çıksa? Hadi şu rezilliğe bir son verelim. Hep beraber alkolden vaz geçelim.
Kumar, bir şans oyunu peki onu kazanıp hayatınızı kaybederseniz? Bence işimizi şansa bırakmayalım bundan da vazgeçelim. E kolayladık artık canım bir de kumar olsun bıraktığımız. Kendimizi üzmenin ne anlamı var? Eğlenceli bir bahis ilk başta ama sonra asıl eğlenen, kuman oynatan olacak. Maalesef hep o kazanır ve sizin paranızın birdenbire elinizden uçup gitmesini izler. Sonra hem paranız gider hem umutlarınız hem neşeniz… Ama hadi artık o kadar anlattım “Kumarı bırakalım mı?” Hadi bırakalım şunu… Yani “Kumar da kimmiş canım!”

Dünyada bu kadar zararlı alışkanlık var ama bir yardımla hepsini aşabilir, hepsinin rüştünden gelebiliriz. Çünkü bizim için uğraşan, çalışan bir Yeşilay demeği var. Yapmamız gereken sadece kapılarını çalmak. Biraz çaba, biraz direnç! Yapacağımız az bir fedakârlıkla kazanacağımız yeni bir hayat, yeni bir gelecek… Yalnız değiliz ve bu sefer kazanan biz olacağız!

Yeşilay Haftası İle İlgili Yazı Örneği: Emine Pınar Şen – Özel Hamitler Doğa Ortaokulu – Bursa – 7. Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yarışması 2017 –


yeşilay-haftası-ile-ilgili-kompozisyon

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*