19 Mayıs Şiirleri konu başlığı altında 19 Mayıs Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ve kurtuluş savaşının meşalesinin yakılışını en iyi şekilde anlatan en güzel 35 adet örnek 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı şiirlerini sizlerle paylaştık. 19 Mayıs şiirleri ile ilgili kısa, uzun birçok farklı şiir içinden size uygun şiirleri mutlaka bulabileceksiniz. Dikkatle hazırladığımız şiirlerin tamamı başarılı bir şekilde yazılmış, özgün veya 19 Mayıs ile İlgili önemli şiirlerdir.
19 Mayıs şiirleri konulu yazımızın içeriğinde sırasıyla aşağıda belirtilen konu başlıkları altında farklı birçok şiiri okuyabilirsiniz;
- 19 Mayıs ile İlgili Şiirler
- 19 Mayıs Şiirleri Kısa
- 19 Mayıs Şiirleri 1, 2, 3, 4, 5, 6,7 kıtalık
- En güzel 19 Mayıs Şiirleri
- 19 Mayıs Şiirleri İlkokul 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7.,8. sınıf
- 19 Mayıs Şiirleri Okul Öncesi – 19 Mayıs Şiirleri Ana Sınıfı
- 19 Mayıs ile İlgili Akrostiş Şiir
- 19 Mayıs Şiirleri Uzun
Aradığınız 19 Mayıs şiirine daha kolay ulaşmanız için başlıklara böldüğümüz şiirleri, beğenerek okumanız dileğiyle.
19 MAYIS İLE İLGİLİ ŞİİRLER
19 Mayıs
Samsun’da o gün doğdu
Türk’ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.
Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.
Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk’ün bu öz evladı
Vatanla kucaklaştı.
Bin dokuz yüz on dokuz
Türk’ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklal Savaşı’dır.
Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.
19 Mayıs Şiirleri: Ramazan Gökalp Arkın
19 Mayıs
19 Mayıs günü,
Doğmuş büyük ATAMIZ.
Masmavi gözleriyle,
Eritmiş düşmanları.
Gençlere etmiş hediye,
Bu en büyük bayramı.
Hep birlikte el ele,
Koruyalım vatanı.
19 Mayıs ile İlgili Şiirler: 8 – https://www.herkesyazar.net/410-19-mayis-siirleri
19 Mayıs 1919
19 Mayıs,
Türk’ün temel taşıdır,
Onun ardından gelen
Kurtuluş Savaşı’dır.
İşte Türk gençliğine,
Sağlam temeldir, diye,
Türk’ün bu şanlı günü
Bırakıldı hediye.
Dünya 19 Mayıs
Bir kurtuluş düğünü.
Bugün 19 Mayıs
Gençlik ve Spor günü.
19 Mayıs Şiirleri: R. Gökalp ARKIN
19 Mayıs
En uğurlu bir gündür
19 Mayıs bana
İstiklalin güneşi
Bugün doğdu vatana.
Kurtuluşun müjdesi
Bugün Samsun’dan geldi
Milletimin gür sesi
Önce buradan yükseldi.
Kahraman bir milletin
Bugündür uyanışı
Hürriyet ateşinin
Bugün başlar yanışı.
Bugün gizli kılıçlar
Çekilmişti kınından
Uyuyan korkunç aslan
Fırladı yatağından…
19 Mayısla İlgili Şiir: İ. Hakkı TALAS
19 MAYIS ŞİİRLERİ 1 KITALIK
19 Mayıs’ta
Karanlık sular arasında
Bir vapur yanaştı Samsun’a
Umut oldu Anadolu’ya
Mustafa Kemal, 19 Mayıs’ta.
19 Mayıs ile İlgili 1 Kıtalık Şiir: Birkan Soylu
19 Mayıs
19 Mayıs’tı o gün
Bir ümit doğdu Türk’e o gün
Türk Milleti kurtulacaktı o gün
Kurtuluş başlamıştı o gün.
1 Kıtalık 19 Mayıs Şiirleri: Yunus Emre Karakol
19 Mayıs 1919
Bin dokuz yüz on dokuz
Türk’ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklal Savaşı’dır.
19 Mayıs Şiirleri 1 Kıtalık: R. Gökalp ARKIN – 19 Mayıs ile İlgili Kısa Şiirler
19 MAYIS ŞİİRLERİ 2 KITALIK
19 Mayıs
Yıl 1919,
Atam düştü yollara,
Bu vatan bizim dedi,
Güvendi o bizlere.
İşte bu yüzden,
Bu gün bizim gün,
Atamın sayesinde,
Kurtuldu bütün vatan!
19 Mayıs Şiirleri 2 Kıtalık – 19 Mayıs ile İlgili Şiirler 2 Kıtalık Şiir Yarışması
2 Kıtalık 19 Mayıs Şiiri
19 MAYIS ŞİİRLERİ KISA
19 Mayıs 9,0
En uğurlu bir gündür
19 Mayıs bana
İstiklalin güneşi
Bugün doğdu vatana.
Kurtuluşun müjdesi
Bugün Samsun’dan geldi
Milletimin gür sesi
Önce buradan yükseldi.
19 Mayıs Şiirleri Kısa 2 Kıtalık: İ. Hakkı TALAS – 19 Mayıs Şiirleri 2 Kıta
19 MAYIS ŞİİRLERİ 3 KITALIK
19 Mayıs 1919
Yurdu düşmanlar sardı,
Güneşimiz karardı.
Ninelerin gözleri
Birer kanlı pınardı.
Serin bahar meltemi
Gibi beyaz bir gemi
Samsun’a demir attı,
Göklerimiz ağardı.
Bu gemide inanan,
Yurda şan, millete şan;
Büyük, eşsiz kahraman
Mustafa Kemal vardı.
19 Mayıs Şiirleri 3 Kıtalık: M.Necati ÖNGAY
Geliyor
Bir yolcu kalkıyor sessiz rıhtımdan
Denizler, geceler ona eş gibi
Yolunu bekliyor dört gözle vatan
Samsun’dan doğacak bir güneş gibi.
Kalplerde çağlayan onun sevgisi
Gönüller, yürekler onunla dolu
Ümitler taşıyor haykıran sesi
Akıyor yanına hep Anadolu.
Karanlık geceler sona erecek
Doğacak yurdumda yeniden hilal
Geliyor milletim! Sahibin gerçek,
En büyük evladın MUSTAFA KEMAL…
19 Mayıs ile İlgili 3 Kıtalık Şiirler: Nebil Fazıl ALSAN
19 MAYIS ŞİİRLERİ 4 KITALIK
Bugün 19 Mayıs
Bugün 19 Mayıs
Gençlik bayramı var!
Bugün Samsun ufkundan
Yeni bir güneş doğar.
Karanlığa gömülmüş,
Vatana nur oldu O,
Yas bağlayan ruhlara,
Yüreklere doldu O…
O bir yaman volkandı,
Başbuğdu, kahramandı…
Bugünü kuran odur,
Yurdu kurtaran odur.
Bugün 19 Mayıs
Gençlik bayramı var!
Bugün Samsun ufkundan
Yeni bir güneş doğar.
19 Mayıs Şiirleri 4 Kıtalık: İ.Hakkı TALAS
19 Mayıs
19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.
Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata’yı unutmayız.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ
19 Mayıs ile İlgili Şiirler 4 Kıtalık: Fahrünnisa Elmalı – 19 Mayıs Şiiri 4 Kıtalık
19 MAYIS ŞİİRLERİ 5 KITALIK
19 Mayıs
Şiddetle gelmişti, dört yandan vurgun,
Hem bıkkındı millet, hem de çok yorgun.
Kimi gafletteydi, kimisi dargın,
Bir sen uyanıktın, bir sen Atatürk.
İstanbul’dan kalktın, Samsun’a vardın,
Sonra Erzurum’da otağı kurdun.
Kanayan yarayı, Sivas’ta sardın,
Amasya’dan emir ver, sen Atatürk.
On dokuz Mayıs’tır, doğum günümüz,
Yayıldı dünyaya Türklük ünümüz.
Gençliğe armağan, bu düğünümüz,
Mutlu kutlanıyor bil, sen Atatürk.
“Devlet millet için vardır.”diyordun,
“Millet vatan için var” biliyordun.
Uğruna can feda, bir ülke kurdun,
Onunla bir ömür sür, sen Atatürk.
Her On dokuz Mayıs, anarız seni,
Kula kulluk bitti, olduk medeni.
Bu pırıltıların, sensin nedeni,
Kaldırıp başını, görsen Atatürk.
19 Mayıs Şiirleri 5 Kıtalık: Hüseyin Celep – 1 – https://www.antoloji.com/19-mayis-ondokuz-mayis-2-siiri/
Bu Gelen Bandırma Vapuru
Tekmil Anadolu ayakta,
Bu gelen Bandırma vapuru.
Mustafa Kemal’in bakışı
Göklerden duru.
Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemal
Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.
Mustafa Kemal’in elbisesi
Rütbesiz, nişansız…
Ve avuçlarında
Kaderi yazılmış Türkiye’nin.
Karadeniz sereserpe uzanmış önünde
Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,
Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir
Mustafa Kemal geliyor.
Vapur yaklaşır, yaklaşır;
Secde eder dağlar taşlar.
Selam verir Gazi Anadolu’m;
Bandırma vapurunun içinde.
Güneşten süt emmiş
Bir sarışın kahraman var.
Mustafa Kemal, ölümsüz kahraman,
Sen Samsun’a ayak bastığın an,
Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,
Dalgalandı vatan.
19 Mayıs ile İlgili Şiirler 5 Kıtalık: Merkezefendi Bilgi Evi – ESRA CEREN PALA – 2 – http://www.bilgievi.org.tr/Sizden-Gelenler/380/bu—gelen–bandirma–vapuru/
19 MAYIS ŞİİRLERİ 6 KITALIK
19 Mayıs
Yıl 1919 Mayıs’ın on dokuzu
İşgal altında ülkem dağıtılmış ordusu.
Anadolu perişan şimdi gözler yollarda,
Bandırma vapuruyla Atam azgın sularda.
Karadeniz hırçın kız Karadeniz dalgalı
Bir yürek çırpınıyor vatanına sevdalı.
O yürekle değişti milletimin kaderi.
Kölelik olamazdı yaşamanın bedeli.
Bir güneş doğuyor bak Samsun ufuklarından!
Bir ışık yükseliyor o kapkara sulardan.
Öyle muhteşem bir nur ki ulaşıyor semaya,
Yeniden hayat verdi o nur Anadolu’ya.
Samsun’da atan yürek Erzurum’dan duyulur.
Bebelerin sütüyle Türk ordusu kurulur.
Havza,Erzurum, Sivas kurtuluşu müjdeler.
Vahdettin, Damat ferit hani şimdi nerdeler?
Milletin iradesi Ankara’da buluştu.
Bu ne güzel bir haber bu ne muhteşem muştu.
Artık zafer yakındır yakındır güzel günler.
Sakarya, Kocatepe top sesleriyle inler.
İzmir’in kurtuluşu düşmanın sonu oldu.
Yurduma göz koyanlar kanlarında boğuldu.
Şimdi anıyor millet ecdadını şükranla.
Gerekirse tarihi yazarız yine kanla
19 Mayıs Şiirleri 6 Kıtalık: Sinan Orhan
EN GÜZEL 19 MAYIS ŞİİRLERİ
19 Mayıs
Hür yaşamak isteyen bir millet köle olmaz
Geçiremez boynuna tutsaklık çemberini
Al bayrağımın rengi dünya yıkılsa solmaz
Alamaz hiçbir kimse yurdumun tek yerini.
Canımızdan daha çok vatanı severiz biz
Yan bakanın gözleri göremez Türk elini
Biz 19 Mayıs’ın kükreyen erleriyiz
Kırarız saldıracak düşmanların belini.
Öyle bir iman ile taparım ki yurduma
Gökteki güneş sönse bu aşkım sönmeyecek
Binlerce selam, saygı büyük şanlı orduma
Ey Atam, Türk Gençliği yolundan dönmeyecek…
En Güzel 19 Mayıs Şiirleri: Ali Osman ATAK
19 Mayıs Türküsü
On dokuz Mayıs,
En yüce bayram.
Bize armağan
Bıraktı Atam.
Sağız vatanca,
Kafamız zinde,
Tek bir kitleyiz,
Ata izinde.
Ata’yı sevmek,
Kutsal ülkümüz.
O’na benzemek,
Coşkun türkümüz.
Ata her yerde
Yol gösteriyor.
Koşun güzele,
Bilime diyor.
Samsun’a onun
Çıktığı bugün,
Vatanda düğün,
Çocuğum övün!
19 Mayıs ile İlgili En Güzel Şiirler: Halim YAĞCIOĞLU
19 MAYIS ŞİİRLERİ İLKOKUL 1. SINIF, 2. SINIF, 3. SINIF, 4. SINIF
19 Mayıs Günü
Coşuyor Karadeniz,
Çarpıyor yüreğimiz,
Açıldı Türkün önü,
Bekliyor Atayı
19 Mayıs günü.
Atam Samsuna çıktı,
Yumruklarını sıktı,
Kurtuluşa hız oldu.
Savaştı içte, dışta,
Dünyaya yıldız oldu.
19 Mayıs Şiirleri İlkokul 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf, 4. Sınıf: Ali Ertan
19 Mayıs
19 Mayıs’ı seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Bayramı neşe içinde,
Coşkuyla kutluyorum.
Samsun’u seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Bu bayramı hak eden,
Gençleri kutluyorum.
Bayrağımı seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Meydanları dolduran,
Sizleri kutluyorum.
Ülkemi seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Kalbinde vatan yatan,
Herkesi kutluyorum.
19 Mayıs ile İlgili Şiirler İlkokul 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf, 4. Sınıf: Mustafa Onat – 3 –https://picbabun.com/media/1518036550817408593_4619830645?ref?ajax
Bayram
Bağımsız, hür Türkiye,
Senin eserin Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Coşku dolu bir bayram.
Öyle mutlu sevinçli,
Huzurluyuz ki Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Sevgi dolu bir bayram.
Yürüyoruz izinde,
Başarılıyız Atam,
19 Mayıs’lar her sene
Sevinç dolu bir bayram.
İlkokul 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf, 4. Sınıf 19 Mayıs Şiiri : Birkan Soylu
19 MAYIS ŞİİRLERİ ORTAOKUL 5. SINIF, 6. SINIF, 7. SINIF, 8. SINIF
19 Mayıs Bayramı
Atatürk verdi bizlere
En güzel armağanı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.
Dikelim en tepeye
Ay yıldızlı bayrağı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.
Haydi herkes törene
Dolduralım alanı,
Millete kutlu olsun
19 Mayıs bayramı.
19 Mayıs Şiirleri Ortaokul 5. Sınıf, 6. Sınıf, 7. Sınıf, 8. Sınıf: Birkan Soylu
Mustafa Kemal
Atatürk bir güneş gibi,
Doğmuş 19 Mayıs’ta,
Davul, zurna bir düğün,
Başlamış bütün yurtta.
Bir kurtuluş ateşi,
Yakılırken Samsun’da,
Vazgeçilmezdi artık,
Ölüm de olsa sonunda!
Yeşeren tüm umutlar,
Sonunda bahar oldu,
Bütün işgalci düşmanlar,
Vatanımızdan kovuldu.
Unutur mu? bu millet!
Önderi Mustafa Kemal’i.
Sonsuza kadar bakidir,
Ona olan sevgisi.
Birkan Soylu
19 MAYIS ŞİİRLERİ OKUL ÖNCESİ – 19 MAYIS ŞİİRLERİ ANAOKULU
19 Mayıs Günü
Coşuyor Karadeniz,
Çarpıyor yüreğimiz,
Açıldı Türkün önü,
Bekliyor Atayı
19 Mayıs günü.
Atam Samsuna çıktı,
Yumruklarını sıktı,
Kurtuluşa hız oldu.
Savaştı içte, dışta,
Dünyaya yıldız oldu.
19 Mayıs Şiirleri Anaokulu – Ali Ertan – 19 Mayıs Şiirleri Okul Öncesi
19 Mayıs
Yıl 1919,
Atam düştü yollara,
Bu vatan bizim dedi,
Güvendi o bizlere.
İşte bu yüzden,
Bu gün bizim gün,
Atamın sayesinde,
Kurtuldu bütün vatan!
19 Mayıs Şiiri Anasınıfı – 19 Mayıs ile İlgili Şiirler Okul Öncesi
Renklerde 19 Mayıs
Ak 19 Mayıs ak
Mustafa Kemal Samsun’a çıkacak.
Al 19 Mayıs al
Sivas’ta Mustafa Kemal…
Yeşil 19 Mayıs yeşil
Çimenlerde çocuklar oynaşır.
Mavi 19 Mayıs mavi
Ordular hedefimiz uygarlık, ileri.
Mor 19 Mayıs mor
Sonrasını anlatmak zor.
Sarı 19 Mayıs sarı
10 Kasım’da bayraklar yarı.
Ak 19 Mayıs ak
Atatürk vatan, Atatürk bayrak.
Pembe 19 Mayıs pembe,
Atatürk aklım sende.
19 Mayıs Konulu Şiir – Uğur Yiyit
19 MAYIS AKROSTİŞ ŞİİR
O kadar zor durumdaydı ki ülke
Nasıl kurtarırım diye düşündü
Devleti terketmek asla olmazdı
On dokuz Mayıs’ta Samsun’a çıkış
Kutlu bir zaferin habercisiydi
Ulu Önder Mustafa Kemal Paşa
Zafere adım attı işte o gün
Mustafa Kemal Paşa ördü duvar
Ay yıldıza dokundurmadı asla
Yurdu düşmanlardan temizledi
Işık oldu Ata’m tüm insanlığa
Samsun’a 19 Mayıs’ta çıkınca
19 Mayıs ile İlgili Akrostiş Şiir: 4 – https://eodev.com/gorev/13419619
19 MAYIS ŞİİRİ UZUN
On Dokuz Mayıs Günü
On dokuz Mayıs Günü
Samsun ufuklarından
Yeni bir güneş doğdu
Ata adlı kahraman
Bandırma Vapuru’yla
Sahilden rota çizdi
Denizle kucaklaştı
Halkıyla selamlaştı
Köylü kentli halkımız
Limana toplandılar
Doğan günle birlikte
Onu selamladılar
Yurdumuzun baharı
Bugünde başlıyordu
Ufuklar aklanıyor
Şafaklar söküyordu
Bu yolcu tüm dünyayı
Yerinden sarsıyordu
Bu ulus özgürlüksüz
Yaşayamaz diyordu
Bu yüce komutana
Tüm halkı kucak açtı
Türklük ayağa kalktı
O’nunla kucaklaştı
Bu aşk ile yanarak
Korku nedir bilmedi
Yatmadı uyumadı
Yokluk nedir bilmedi
O gün tarihler yazdı
Yeni doğan bir çağı
Bir başka gün yaşadı
Yurdun taşı toprağı
Şu ihtiyar dünyamız
Bir anda durakladı
Dağlar ayağa kalktı
Hep O’nu selamladı
Dünyaya kafa tuttu
Atatürk tek başına
Bütün düşmanlar döndü
Birer birer şaşkına
Türklük meşalesini
Bütün ulusla yaktık
Kurtuluş savaşını
İşte böyle başlattık
19 Mayıs Şiiri Uzun: Kemal Kahramanoğlu
Şu Sonsuz Koşu
Samsun’a ayak basmış Kahraman bugün,
Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda
Davul zurna sesinde şahlanır düğün,
Gönlüm coşup öter bir bahar dalında.
Ata’nın rüyasına gelincikler sun,
Emek bahçelerinin güzel gülünü…
Biz sonsuz bir sabahtayız… O uyusun,
Sevincimiz coşturur O’nun gönlünü.
Nasıl çıkmış bir sabah Samsun’dan yola,
Dağlardan dağlara o zafer türküsü,
Şahlanıp bayrak çekmiş her eski kola,
Taze bir bahar açmış yurdun gözünü.
Al bayrağın Ankara Kalesi’nde hür,
Dalgalanmakta altın bir çağa doğru,
Yeni kahramanlar kol kol, boy boy yürür,
Şu karlı dağlardaki bayrağa doğru.
On dokuz Mayıs’ın hür başına çelenk,
Kiraz mevsimi, gençlik ay’ı, gül ay’ı,
Bir bahar bahçesinde gönüller renk renk,
Şu sonsuz koşuya bak, sarmış yaylayı.
On Dokuz Mayıs Şiirleri Uzun: Ceyhun Atuf Kansu
19 MAYIS ŞİİRLERİ 7 KITALIK
O Geliyor
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını
Yeryüzüne can veren
Cana heyecan veren
Al yüzlü doğan güneş!
Takanın burnu nasıl Karadeniz’i yırtar;
Siz de bir anda öyle yırtınız uykunuzu,
Uyanın Samsunlular!
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Al yüzlü oğan güneş!
Bugün Çaltı burnundan gülerek doğan güneş!
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Uyanın Samsunlular!
Uyumak ölüme eş,
Diriltin ruhunuzu.
Ufukta bir gemi var!
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, inanç yüklü, hız yüklü;
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır,
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki gökler gibi bir küme yıldız yüklü!
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor
Yıl, 1919,
Mayısın on dokuzu.
Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülden taşıyor.
Üzülmemek elde mi?
Hız yüklü, inanç yüklü, umut yüklü bu gemi!
O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız doldukça bütün damarlara kan gibi,
Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,
Ateşler püskürecek uyanan volkan gibi!
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten
Karardı gözlerimiz.
Koş, atıl, gemi, sana engel olmasın deniz!
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel!
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel!
19 Mayıs Şiiri 7 Kıtalık: Celal Sahir Erozan – 19 Mayıs Şiir
19 MAYIS ŞİİRİ 8 KITALIK
19 Mayıs
Ben 19 Mayısların sabahı
Aydınlık ektin Anadolu’ya
Umut ektim yıl yıl
Bir verdim bin aldım hasadımı
Ben 19 Mayısların sabahı
1919’da başladım ekmeğe
Umut ektim
Bağımsızlık gülü diktim yüreklere
Amasya’da – Erzurum’da – Sivas’ta
Bir ektim bin aldım hasadımı
Ben 19 Mayısların sabahı
Umutsuz gönüllerde sarı Bafra tütünü oldum
Samsun’da efkar dağıtan
Havza’da güç oldum
Kaynak suyu gibi ilikleri ısıtan
Yiğit oldum Erzurum’da bar duran
Nakış oldum Sivas kilimlerine
Ankara’da güneş oldum
Bir verdim bin aldım hasadımı
Ben 19 Mayısların sabahı
Cephelerde kan oldum bayrağa renk veren
Talimgah kışlasında Tokat’ın
Harman oldum pehlivanlara
Zile’de kılıç kuşattım 120 atlıya
12 süvari döndü ama geriye
Bir verdim bin aldım hasadımı
Ben 19 Mayısların sabahı
Sakarya’da sel oldum
Yumruk oldum Tınaztepe’de balyoz gibi
Afyon ovasında yağmur oldum
Anteplimle – Maraşlımla – Konyalımla
Tüm yurdumda tek yürek oldu Büyük Taarruz’da
Tek soluk
Bir verdim bin aldım hasadımı
Ben 19 Mayısların sabahı
Özgürlük rüzgarıyım şimdi
Bağımsızlık güllerim açar bahçelerde
Yenilikler ışır
Çağdaş olma yarışında ulusça
Genci ihtiyarı
Kızı kadını
Gelin
Birlikte derelim uygarlık hasadını
19 Mayıs Şiiri 8 Kıtalık: Mehmet Yardımcı – 19 Mayıs Şiirleri
19 MAYIS ŞİİRLERİ LİSE 9. SINIF, 10. SINIF, 11. SINIF, 12. SINIF
Aziz Vatanım
Samsun’da bir vapur… Koynumda umut, koynumda huzur.
Atam; sen çıktın ya Samsun’a.
İşte o an dalgalanmaya başladı benim ay yıldızlı bayrağım,
Sömürülmedim, ezilmedim; hakkımdır, bu gün benim bayramım.
Bu vatan da çan değil, ezan sesi dinliyorsan,
Övünmelisin dünyaya hükmeden atandan.
Ey benim ölüme koşarak giden ecdadım!
Senin için çok kıymetlidir vatanım için atılan her bir adım.
Yunan, İtalyan, Fransız, İngiliz demeyip şanlı tarih yazıldı.
Atam; bu vatan uğruna çok canımız yakıldı.
Sen dalgalan benim her paresi destanlı bayrağım!
Bu can, bu kan bende oldukça senin davanı YAŞATACAĞIM!!!
19 Mayıs Şiirleri: Şehriban Kahraman – Anadolu İmam Hatip Lisesi – Yalvaç / Isparta 5 – yalvac.meb.gov.tr/www/ataturk-genclik-ve-kurtulus-temali-siir-yarismasinda-dereceye-giren-ogrenciler/icerik/293
19 Mayıs Gençlik Marşı
Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…
Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata’mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…
Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.
19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…
19 Mayıs Hakkında Şiir: İ. Hakkı TALAS
Bir Gemi Yanaştı Samsun’a
Bir gemi yaklaştı Samsun’a sabaha karşı
Selam durdu kayığı, çaparı, takası,
Selam, durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından, bir duman
Duman değil bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan ana yurda
Kemal Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz’in halini bir görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar,
Kalktı dalgalar,
İzin verseydi Kemal Paşa,
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum’a kadar…
19 Mayıs Şiirleri: Cahit Külebi
Bugün Bir Başka Samsun
Bugün bir başka Samsun,
Bir başka coşku var bugün,
Atatürk’ün rıhtıma,
Ayak bastığı gün bugün.
Bugün bir başka Samsun,
Bir başka heyecan var bugün,
Atatürk’ün düşmana,
Karşı geldiği gün bugün.
Bugün bir başka Samsun,
Bir başka mutluluk var bugün,
Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı,
Başlattığı gün bugün.
Bugün bir başka Samsun,
Bir başka sevinç var bugün,
Atatürk’ün milletiyle
Kucaklaştığı gün bugün
19 Mayıs İle İlgili Şiirler: Birkan Soylu
Tarihe Ün
Bugün Türk’e bir şeref, tarihlere bir ündür
Tutsaklıktan Türklüğün kurtulduğu ilk gündür
Bugün ezdik öz yurda ecel olan başları
Bugün çıktı ağzından Ata’mın son kararı
Neydi ah…o karanlık, o günlerdeki acı
Sarmıştı dört yanını yurdun yüz bin umacı
Padişah saltanatı kurtarmak davasında
Memleket tek başına kalmış kendi yasına
Gökler Türk’ün derdinden yas tutmuş kara bağlar
Ateşten bir çemberin içinde Türklük ağlar
Gül kurumuş saksıda bülbül atmış sazını
Mevsimler değiştirmiş baharını yazını…
19 Mayıs Şiirleri: Recep Tekin
Nedendir Bilinmez İşte
Yılın beşinci ayı, hava sakin, Galata sessiz,
Düşman gemileri gözüküyor yavaştan; ülke aç ama sanki o gün isteksiz
19 kişilerdi, çok hatırlamıyorum günü, hangi gündü?
16’sı mıydı neydi,
Evet evet, o gündü, çünkü o gün açmamıştı bahar çiçekleri.
Nedendir bilinmez işte…
Oysa ki açarlardı her sene erguvanlar,
Aralarında da olsa taşlı yolunda kulenin,
Nedendir bilinmez işte…
19 kişi demiştik hani,
Kimler kimler yoktu ki…
Kolordu komutanları mı desem, doktorlar mı yoksa albaylar, yarbaylar mı desem
Dolmuştu ekip,
Mekan da rıhtım, o ünlü Galata rıhtımı.
Toplanmışlar, nedendir bilinmez?
Biraz erken toplanmışlar sanki belki heyecanlanmışlar,
Erkenden de çıkabilirler aslında,
Ama yine nedendir bilinmez sanki birini bekliyorlar
Evet evet, birini bekliyorlar,
İsmail Hakkı dümenine geçmemiş daha, o da bekletiyor her şeyi; biri için bekletiyor.
Galiba bir cuma günüydü, İstanbul’da cumaları bambaşkadır; havası, suyu, belki de kuşları…
A söylemiş miydim? Nedendir bilinmez ama kuşlar da küsmüştü o gün İstanbul’a,
O gün mü, yok sadece o gün de değil bir kaç gündür açmıyorlardı o turuncu gagalarını
Geçen bir tanesi geldi, bana söyledi,
Evet evet, bana söyledi; ne mi dedi?
Müjde varmış, ama neden güveneyim ki bir kuşa?
Cumaları hep sevmişimdir.
Üsteğmen Arif Hikmet de sevmiştir hep cumaları,
Ama yine nedendir bilinmez sanki telaşlıdır yüzü o gün,
Aşıkmış galiba, evet evet, çok güzel bir hanımefendiye aşıktı kendisi, gençti, delikanlıydı,
E ne işi vardı ki rıhtımda? Onu düşünüyordu galiba,
Ama söz konusu vatandı, gidip dönememek de vardı ne de olsa.
Yanındaki de kimdi öyle? O da gençti, ama sanki o heyecanlıydı. Hem de ne heyecanlıydı…
Teğmen Muzaffer Kılıç yerinde duramıyordu adeta, bir de mutluydu, hem de nasıl umutluydu…
Bilmem, belki o da aşık mıydı neydi? Tabi onunki daha güzeldi;
783.562 km2 idi, 3 tarafı da denizdi, ismine de vatan mı demeli?
O da bekliyordu ama birisini, uzun yıllar yaveri olacaktı çünkü değil mi? E peki kimin yaveri?
Nedendir bilinmez ama, öğleden sonra geldi o kişi
Selamladı hepsini, Mustafa Kemal’di ismi,
Gençti o da, ama hayran bırakmıştı herkesi,
Yok yok bambaşkaydı o, nedendir bilinmez ama o gün de gözleri deniz rengiydi/gibiydi/di Sanki…
Çıktılar yola, geçti dümene kaptan, hızlı olmak gerekti,
Akşam olunca da oturdular masaya, 19 farklı kişiydi ama hepsi o gece sanki aynıydı,
Aynı istek uğruna çıkmışlardı yola,
En başta da ATA, başladılar plana.
Gecenin yarısıydı, uyuyordu dünya,
Bir tek mum ışığı vardı bir kamarada.
Kapıya gittim ama çalamadım, dinledim. Kalem sesi geliyordu.
Başka ses yoktu, ne de olsa tüm dünya uyuyordu, o tek bir kişi dışında…
Yakında varacaklardı. O görevli subay inişlerini düşünüyordu, her halde kılık değiştirecekti,
Yok, o sadece onu düşünmüyordu, hareketini düşünüyordu, başlatacağı mücadeleyi, Uğruna daha nice uykusuz günlerini düşünüyordu.
Samsun’dan, Havza’ya, oradan Amasya’ya daha sonra Erzurum’a, Sivas’a, ve Ankara’ya…
Yapacaktı ama o, geri çağrılsa dahi dönmeyecekti, evet kurtaracaktı o ülkeyi,
Ne de olsa tüm dünya uyuyordu şimdi.
Yoksa güneş mi doğuyordu? Evet, mumunu söndürdü.
Tüm dünyayı uyandırma vakti çoktan gelmişti….
Varış manzarası iyi değildi Samsun’a,
İngiliz işgal kuvvetleri üşüşmüştü baş ucuna,
Halk korkar olmuştu, umutsuzdu. Günlerden de 19’du.
İndi o 19’lu, Bandırma’dan, göğüsleri dik, gözleri kararmadan.
Yolculuğa hazırlardı, daha doğrusu kurtuluşa hazırlardı…
O gün yine düşünceliydim, bu sefer de çiçekler geldi, söyledi,
Evet evet, bana söyledi, nedendir bilinmez ama
O solan bahar çiçekleri yeniden açmıştı o gün, kuşlar ise toprakla barışmıştı.
Ne o yoksa ATA’M mı ayak basmıştı?
Halk ise çoktan uyanmıştı, onlar alacaktı egemenliği,
Ne de olsa Samsun’dan artık Mustafa Kemaller yola çıkmıştı…
Sanki o gün,19 Mayıs 1919’da, Ata’mın doğum gününde belki de,
Seslenmişti bizlere, gençlere, armağan verecekti. Hem de ne büyük bir armağan! Duydum sesim, koştum Anadolu’ya, evet evet, gördüm Mustafa Kemal’i, oradaydı. Yeniden başlattı sanki milli mücadeleyi, arkadaşlarını da gördüm
Atıldı kurtuluş savaşının temelleri.
Biraz sonra o müjdeci kuş geldi yine yanıma, kaç yıl geçmişti ki sorma,
Söyledi yine, evet evet, bana söyledi.
Ne mi söyledi?
“Paşa! Paşa! Yok ki senden başka!”…
Nedendir bilinmez işte, bir kuşa ne kadar güvenilebilir ise…
19 Mayıs ile İlgili Şiirler Uzun: Pırılsu Keskiner 11/B – Alkev Özel Okulları – 19 Mayıs ile İlgili Şiir Yarışması İlçe İkincisi – 6 -alkev.k12.tr/alkevden-haberler/100-yilinda-19-mayis-konulu-siir-yarismasi-mayis-2019
Bir Kurtuluş Destanı
Osmanlıydı bir zaman tarihler yazan,
Dört bir yana kök salmış, kükreyen aslan.
Asırlarca yaşadı, nesil geçti aradan,
Zayıfladı kuvvetçe, dediler “hasta adam”.
Asiler çıktı, Osmanlıya başkaldıranlar,
Fitneyle parçaladı hain düşmanlar.
Küçüldü topraklar savaşlarda bir yandan,
Atmak istediler Türk’ü Anadolu’dan.
Bir inançla gürledi, yüce Türk milleti,
Önder seçti kendine Mustafa Kemal’i.
Millet birlik oldu, koştu düşman üstüne,
Nice canlar verildi, Maraş, Urfa, Antep’te.
Cephelerde Mehmetçiğin Allah sedası,
Temizlendi düşmandan güney, doğu, batısı.
Ay ve yıldız dalgalandı akan kanlar üstüne,
Ve ölümsüz marşımız doğdu Mehmet Akif’le.
Büyük harpler yaşadı bu vatan, bu topraklar,
Yine de bir nebze susmadı gök kubbede ezanlar.
Büyük Ata önder oldu, açtı Millet Meclisi,
Daha sonra kuruldu Milletin İradesi.
Binlerce şehidiyle aldı, Türk milleti vatanı,
Tarihe şerefiyle yazıldı, bu “Kurtuluş Destanı”.
Bu “Kurtuluş Destanı”dır kuşak boyu sürecek,
İlelebet, yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecek
Erdoğan Güneş – Saltukova İlköğretim Okulu Öğretmeni – Çaycuma / Zonguldak
19 Mayıs’ın Sesi
Ağlıyordu saçı ak dedem,
Ağlıyordu ocak başında ninem,
Ağlıyordu elinin kınası solmamış gelin,
Ağlıyordu bir koca ülke sahipsiz.
Dal uçlarında tomurcuklar olgun,
Çakıl taşlarına değin mutlu deniz,
Dağ doruklarında bulutları eskidi Erzurum’un.
Eskimeyen gündür 19 Mayıs 1919.
Düşüncesi mavilikler örneği geniş,
Köyler, kentler acısına uzanır;
Dağ doruklarına varır bakışları.
Yıllar önce ay mayıs, gün 19.
Yeni doğan güneşle aydınlanmış
Samsun’da bir deniz.
Kıyısında tek yürek bir millet, haykırır kıt’alara;
Anadolu toprağında biz varız!..
19 Mayıs Şiiri: Hasan Atabaş – 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Şiirleri
19 Mayıs şiirleri konu başlığı hakkında olumlu ve olumsuz yorum yaparak yazımızın gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.
19 Mayıs İle İlgili Konuşma Metni – Yazısı
Mili Egemenliğe Ulaşma Yolunda Milli Birlik
Çelik bir kapının arkasında kilitlenmiş, ne yapacağını bilemeyen, kurtuluşun yolunu bulamayan, görüş birliğinin sağlanamadığı, sürekli bir arayış içinde olan bir millet düşünün. Bu kapının açılması için doğru bir anahtar ve doğru anahtarın nasıl olduğunu ve nasıl kullanılacağını bilen bir kişi lazım. İşte bu kişi Mustafa Kemal’dir. Doğru anahtar ise hiçbir etki altında kalmayacak bir ortamda faaliyet gösterecek ve Kurtuluş Savaşı’nı tek merkezden idare edecek bir yönetimin kurulmasıdır.
Doğru anahtarın ne olduğunu ve bunun nasıl yapılacağını tasarlayan Mustafa Kemal, bu anahtarın yapımı için ülkenin dört bir yanından kendisine bu yolda destek verecek ekipler toplamaya başladı. Bölge bölge gezerek yaptığı kongrelerde (Erzurum, Sivas vb.), bu ekiplerin üyelerinin de görüşlerini alarak milletin kurtuluşu için bir yol çizmeye başladı.
Bu anahtarın yapımı için uygun olan en doğru yer; işgal altında olmayan, Anadolu’nun merkezinde bulunan Ankara’ydı. Yurdun her yerinden seçilen delegeler son derece zor koşullarda Ankara’ya gelerek Mustafa Kemal’in önderliğinde 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisini hayata geçirdiler. Türkiye Büyük Millet Meclisi çelik kapının kilidinin açılmasını sağlayan en büyük adımdır.
Büyük Önder Mustafa Kemal yalnız anahtarı tasarlamakla kalmamış, aynı zamanda kapı açıldıktan sonra ülkenin işgallerden kurtuluş yolunun nasıl olması gerektiğini de planlamıştır. Bu plana göre kurtuluş mücadelesi tek elden idare edilmelidir. Bir sonraki adımsa, birlik ve beraberliğin olduğu düzenli bir ordu kurmaktır. Bu şekilde, tohumları 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla atılan Kurtuluş Savaşımız resmen başlamış oldu. Ve bence savaşın aşamalarından çok daha önemli, savaşın perde arkasında kalmış bir konu vardır ki o da “milletimizin savaş sırasında çektiği sıkıntılar”dır. Bu millet bağımsızlığına öylesine düşkün bir millettir ki aç kalmak pahasına elindeki yiyeceğini, üşümek pahasına zaten tek tük olan giyeceğini, canından çok sevdiği gencecik evlatlarını vatan uğruna feda etmekten bir an olsun tereddüt etmemiştir. Savaş süresince askerlerimiz öyle bir sefalet içindedir ki yeri gelir yiyecek ekmek, yeri gelir savaşacak silah ve cephane bulamaz. Böyle durumlarda büyük Türk milleti; köylüsüyle, şehirlisiyle, genciyle, yaşlısıyla kazma kürekleri kaptıkları gibi ordumuza destek vermişlerdir. İşgal güçlerinin ellerindeki imkanlar düşünülecek olursa, bisiklet ile arabanın yarışı gibi bir durum söz konusudur! Ancak; kaplumbağa ile tavşanın yarışını da unutmamak lazım! Koşullar eşit olmasa da bu mücadeleyi kazanacağına yürekten inanan ve kendi toprağını işgalden kurtarma amacında olan halkımız, bütün dünyayı şaşırtan ve işgalci ülkeler dahil tüm dünyanın saygınlığını kazanan bir zafere imza atmıştır.
Savaşın kazanılması aslında sadece bir başlangıçtı. Asıl sorunlar bundan sonra başlayacaktı. Öncelikle yönetim şekli konusunda ulusun çoğunluğunu memnun edecek bir yol bulunması gerekiyordu. Sonrasında; yıkılmış, yakılmış, genç nüfusu büyük ölçüde azalmış bir milletin nasıl ayağa kaldırılacağının yöntemleri saptanmalı ve bu yöntemler hiçbir taviz verilmeden hayata geçirilmeliydi. Bu da Kurtuluş Savaşı ve savaş öncesindeki işgal süresince zaten çok büyük sıkıntılara göğüs germek zorunda kalan milletimizin bir süre daha sıkıntılara katlanmasını gerektiriyordu. Ancak esaretten kurtulmanın ve zafer kazanmanın verdiği coşkuyla çektiği sıkıntılı günlerin acısını çıkartmak ve özgürce yaşamak isteyen halkımıza gerçek anlamda özgürlüğün, ekonomik bağımsızlığın kazanılması ile mümkün olacağını anlatmak ve bunu halkımıza kabul ettirmek hiç de kolay değildi. Bu durumda çelik kapıların açılmasını sağlayan ve Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında en önemli etken olan Mustafa Kemal, bu zor görevin yerine getirilmesinde de en etkin rolü üstlenmiştir. Çünkü Mustafa Kemal, ekonomik bağımsızlık kazanılmadan gerçek anlamda özgür olunamayacağının, er ya da geç ekonomik olarak güçlü devletlerin himayesi altına girileceğinin farkındadır. Bir yandan yönetim sistemi sorunu, bir yandan yıkılmış bir ülkenin tekrar inşa edilmesi, bir yandan kazanılan büyük bir zafer sonrasındaki saygınlığın korunmasının gerekliliği, güçlü bir devlet olmanın önündeki engellerdi…
Bir çocuğun bile ana rahminde geçirdiği evreler, doğumu sırasında yaşananlar ve annenin yaşadığı sıkıntılar göz önüne alındığında, bir devletin tüm organları ile doğumunun ve gelişiminin ne kadar zor, sıkıntılı ve uzun bir süreç olduğu gayet açık bir şekilde anlaşılabilir. İşte bu tip bir mücadele için saygı duyulan bir önderin varlığı, büyük önem arz etmekteydi. Ama bu tek
başına yeterli değildi. Bu nedenle halkın iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin işlevini tam olarak yerine getirmesi ve üstlendiği görev de büyük önem taşımaktaydı. Üstlendiği bu görevin bilincinde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, görevini layıkıyla yaparak, kurulduğu andan itibaren büyük zorluklar içinde olmasına rağmen çeşitli kararlar almış ve bu kararların hayata geçirilmesi için gerekli kurum ve kuruluşların oluşmasını sağlamıştır. Yapılması gereken bunca iş arasında bir de yabancı devletlerle olan ilişkilerin düzeltilmesi ve korunması yönünde çaba gösterilmesi gerekliydi. Bu gerekliliklerin ne şekilde yerine getirildiği konusuna girmeyeceğim. Benim asıl vurgulamak istediğim, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu öncesinde, kuruluşu sırasında ve kuruluşundan sonra yaşanan sıkıntılardır.
23 Nisan 1920; sadece bir tarih değil bir bakıma bir milattır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğum tarihidir. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan’ın Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmasını istemiştir. Ulusal egemenliğimizin korunması, ülkemizin “muasır medeniyetler seviyesi”ne gelmesi ancak sağlıklı, eğitimli çocukların varlığına bağlı olduğu için, Mustafa Kemal, bu günün aynı zamanda “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanmasını istemiş ve bu bayramı dünya çocuklarına armağan etmiştir. Atatürk, 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etmekle, çocukların, bir ülkenin var olmasındaki önemini ve çocukların, ülkelerin geleceği olduğunu tüm dünyaya haykırmıştır. Sağlıklı, eğitimli, üretken, genç bir nüfusa sahip ülkeler, her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güçtedirler. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, dünyada ilk kez çocukların, ülkelerin geleceği olduğunu ortaya koyarak onlara bir bayram hediye etmiştir.
Bize düşen görev; çok zor bir şekilde dünyaya gelen bu çocuğu, yani Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, her türlü iç ve dış düşmana karşı korumak, refah seviyesini yükseltmek için gereken çabayı göstermek, ülkemizin daha da gelişmesi ve Kurtuluş Savaşı öncesinde yaşanan sıkıntıların tekrar yaşanmaması, yani bağımsızlığımızın tehlikeye düşmemesi için gereken her şeyi yapmaktır. Ancak bu şekilde; ülkemizi bugünlere getiren, varlığımızı borçlu olduğumuz geçmiş nesillere borcumuzu ödeyebilir ve gelecek nesillere örnek teşkil ederek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığının sürekliliğini sağlayabiliriz.
Teşekkür ederiz Mustafa Kemal Atatürk ve onun yakın silah arkadaşlarına, teşekkür ederiz gazilerimize ve canlarını bu ülke için feda eden şehitlerimize, teşekkür ederiz fedakar Türk Milleti’ne, kısaca teşekkür ederiz bizi bugünlere getiren herkese!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Yazı: Damla Çiftçibaşı – Burdur Anadolu Öğretmen Lisesi – Burdur – Kaynak – 9 – 90. Yıl Milli Egemenlik Kompozisyon Yarışması -18 Nisan 2010 – TBMM Kütüphanesi – 90. Yıl Milli Egemenlik Kompozisyon Yarışması Burdur İl Birincisi
Kaynak:
1 – https://www.antoloji.com/19-mayis-ondokuz-mayis-2-siiri/
2 – http://www.bilgievi.org.tr/Sizden-Gelenler/380/bu—gelen–bandirma–vapuru/
3 –https://picbabun.com/media/1518036550817408593_4619830645?ref?ajax
4 – https://eodev.com/gorev/13419619
5 – yalvac.meb.gov.tr/www/ataturk-genclik-ve-kurtulus-temali-siir-yarismasinda-dereceye-giren-ogrenciler/icerik/293
6 – alkev.k12.tr/alkevden-haberler/100-yilinda-19-mayis-konulu-siir-yarismasi-mayis-2019
7 – http://www.siirparki.com/gunler22.html
8 – https://www.herkesyazar.net/410-19-mayis-siirleri
9 – 90. Yıl Milli Egemenlik Kompozisyon Yarışması -18 Nisan 2010 – TBMM Kütüphanesi
Tşk işime yardi♥️♥️
İşime yaradı♥️